DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Baluken: OHAL rejim değişikliğinin aracı

 
4 Ekim
12:06 2016

ANKARA (DİHA) - OHAL sürecinin 3 ay uzatılmasının kendileri için sürpriz olmadığını belirten HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, OHAL'in fiili rejim değişikliğinin aracı olarak kullanıldığı ve bunun sonuna kadar da uzatılmak istendiğini dile getirdi.

Bakanlar Kurulu'ndan dün OHAL sürecinin 3 ay daha uzatılması ve Kanun Hükmündeki Kararnameler ile ilgili açıklamalarına ilişkin HDP Grup Başkanvekili ve Amed Milletvekili İdris Baluken'den dikkat çekici bir uyarı geldi. Baluken, DİHA'ya yaptığı açıklamalarda OHAL sürecinin fiili rejim değişikliğinin bir aracı olarak kullanılmak istendiğini belirtirken, KHK ile ilgili Meclis'te kurulacağı belirtilen komisyona ilişkin kendilerine henüz bir bilgi gelmediğini söyledi. Baluken, bu adımı da AKP ve Erdoğan'ın KHK'lere dönük tepkileri ve dikkatleri farklı yöne çekmek amacıyla samimi olmayan bir açıklama olarak değerlendirdi.

Baluken, "OHAL Erdoğan tarafından fiili rejim değişikliğinin bir aracı olarak kullanılıyor. Tek adam rejimini yasal güvenceye kavuşturuncaya kadar OHAL sürecinin devam ettirmek isteyecektir. Türkiye toplumunun büyük bir kesimi OHAL'in darbe ile mücadele amacı taşımadığını çok iyi biliyor. Erdoğan Meclis'i devre dışı bırakan ve toplumsal muhalefeti tasfiye etmeyi amaçlayan uygulamaları OHAL ile yerine getiriyor. Kendi hayal ettiği tek adam rejiminde de böylesi bir yönetim anlayışı vardı. Erdoğan, bu yetkiyi halktan almamıştı. Şimdi halktan alamadığı bu yetkiyi 'Allah'ın lütfu' olarak değerlendirdiği darbe girişimini bir fırsata çevirerek, bu hakkı almak istiyor" dedi.

'Mücadele edilmezse OHAL ilelebet sürer'

Baluken, Türkiye'de OHAL süreci ve "darbe ile mücadele" adı altında yaşanılanlarla birlikte hukuk devletinin normlarına dair tek bir kırıntının bile bırakmadığına işaret etti.


OHAL rejiminin geçici sürelerle ya da bir kaç süre ay ile uzatılacağı ya da kaldırılacağı beklentisinin doğru olmadığını kaydeden Baluken, OHAL uygulamasının tek adam rejimine evrilip yasal güvenceye
kavuşturuluncaya kadar süreceğini söyledi. Baluken, bunu değiştirecek olan tek gücün de demokrasi güçlerinin örgütlü mücadelesi olduğunu dile getirdi.

'AKP ve Erdoğan'ın derdi darbe değil'

AKP ve Erdoğan'ın derdinin darbe ile mücadele olmadığının altını çizen Baluken, şöyle devam etti: "Dert darbe ile mücadele ise Meclis'in devrede olması ve Meclis'te yapılacak yasal düzenlemelere desteğin verilmesi noktasında siyasi bir tutum varken bunun işletilmesidir. Dolayısıyla Erdoğan ve AKP bu konuda samimi değiller. Meclis'i tasfiye edecek bir yaklaşım içerisindeler."

Bakanlar Kurulua'nun KHK'lerle ilgili 4 partinin katılımıyla bir komisyonun kurulacağı yönündeki açıklamaları samimi görmediklerini belirten Baluken, bu konuda kendilerine iletilmiş resmi bir bilginin de olmadığını vurguladı.

'Dikkatler başka yöne çekilmek isteniyor'

Baluken, OHAL'in uzatılmasıyla birlikte böyle bir bilginin ortaya atılmasını manidar bulduklarını kaydederek, "Tepkileri dindirmek için toplumun dikkatlerini farklı yöne çekmeye çalışıyor. Ulusal ve uluslar arası yasalara da aykırı olan KHK'lerin geri çekilmesi ile ilgili bir gündem ortaya atarak bunları meşrulaştırmak ve OHAL'in uzatılması süreci ile ilgili dikkatler başka yöne çekilmek isteniyor" diye belirtti.

'AKP ve Erdoğan'ın sicili ortadadır'

OHAL'in kaldırılması ve KHK'lerin tamamının çekilmesinin temel talepleri olduğunu belirten Baluken, şöyle devam etti:

"Biz AKP'nin niyetini bilmiyoruz. Bize herhangi bir bilgilendirme yapılmadan değerlendirme yapmak mümkün değil. AKP'nin niyetini öğrenerek yürüteceğimiz bir tartışma ile karar verebiliriz. Göstergede AKP'nin samimi olmadığı OHAL rejimini meşrulaştırmadır. KHK'ler konusunda giderek yükselen bir tepki var. Bu faşist saldırılara karşı toplumun bütün dinamiklerinde büyüyen bir tepkisellik var. Bu biriken tepkiyi boşaltmaya dönük beklenti yaratarak, kendi amaçlarına ulaşmak için bir hedefte belirlemiş olabilir. Komisyonun kurulacağının açıklandığı saatlerde muhalif dört televizyon kanalının kapısına mühür vuruldu. Bu da AKP'nin ne kadar samimi olduğu konusunda fikir veriyor. Yine uluslar arası kuruluşların da KHK'lerle ilgili olarak Türkiye'ye göndereceği heyetlerden dolayı bir baskı yaşıyorlar. Bu baskıyı yumuşatmak için bir arayışları varsa da buna karşı dikkatli olmak gerekiyor. Bu anlamda AKP'nin de Erdoğan'ın sicili ortadadır."

(hd/kk/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR